Yangın Alarm Sistemleri

 

Yangın bölgelerine ayırma (Zonlama) ilkesi ile çalışan bu sistemler, kontrol panelinden yangın bölgesine götürülen bir çift kabloya paralel olarak bağlanan detektörler bu iki telli hattan hem enerjiyi alırlar, hem de uyarı sinyalini panele gönderirler. Klasik sistemlerde karar yetkisi detektörlerindir. Belirli bir bölgede bulunan detektörler ve/veya butonlar birbirine paralel bağlanarak kontrol paneline tek bir bilgiyi iletecek şekilde bağlanırlar. Bu bölgedeki detektörlerin hangisi alarm verirse versin, kontrol panelinden o bölgeye ait uyarı alınacaktır. Eğer o bölgede 15-20 detektör var ise arıza ya da alarm bilgisinin hangi detektörden geldiğini öğrenmek, o yangın bölgesine gitmeden öğrenebilmek mümkün değildir. Bu yaklaşım yangına müdahale açısından ilk bakışta yanlış olmayabilir. 20 Detektörün bulunduğu geniş bir alandan yangın uyarı sinyali geldiğinde o bölgeye ulaşmak itfaiye ekibi için yeterlidir. Olaya arıza açısından bakıldığında hattaki herhangi bir kopukluğun yerini saptamak hiç kuşku yok ki zaman ve enerji kaybıdır. Klasik sistemlerin bazı olumsuzluklarını saymak adreslenebilir yangın algılama ve uyarı sistemlerinin getirdiği olanakları daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Klasik sistemlerde her bir ihbar hattından merkezi panele kablo çekilir. Bu da kontrol panelinden çevreye yayılan çok sayıda kablo demektir. Yangın zonları bir kere belirlenip ihbar hatları tesis edildikten sonra bu bölgelerde yapılabilecek yenilemeler, tesisatta yapılacak değişikliklerle mümkündür. Ayni hatta bağlanan çeşitli tipte detektör ve butonlardan gelen sinyaller birbirinden ayırt edilemez. Detektörler elektronik olarak basit bir karşılaştırıcıdan oluşurlar. Fiziksel bir büyüklük elektriksen bir büyüklüğe dönüştürülerek önceden belirlenmiş bir referans değer ile karşılaştırılmaktadır. Bu değer alarm limitini asarsa ‘Yangın var…!’ sinyali kontrol paneline gönderilmektedir.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Call Now ButtonTıkla Ara